ANTRENMAN BİLGİSİ
Antrenman nedir?
Belirli bir sistem içinde hedeflenen sportif performansı elde etmek için bir
program çerçevesinde, sportif performans öğelerini geliştirmeye yönelik
çalışmaların tümüdür. Fizyologlar antrenmanın tanımını şöyle yapmaktadır:
Vücuda yapılan tüm yüklenmelerde fonksiyonel ve morfolojiye uygunluk,
yüklenmeler sonucu organizmada bir değişikliğin meydana gelmesi ve sonuçta verim
artışına neden olunma. Bir başka antrenman tanımını ise şöyle görmekteyiz:
Alıştırmalar yardımı ile sporcuların fiziksel, teknik, taktik, zihinsel,
psikolojik ve motorsal hazırlığıdır.
Antrenmanın etkileri nelerdir?
Doğru ve sistemli yapılan bir antrenman ile tüm performans öğeleri
geliştirilebilinir. Antrenman enerji oluşum sistemi üzerinde olumlu etkilerde
bulunur. Bu şekilde kardiyo-vasküler (kalp-damar) sistemi antrenman ile
gelişerek sporcunun aerobik gücü (oksijenli-güç) aratırılır. Yorgunluğa karşı
direnç artar. Nöro-müsküler (sinir-kas)ileti antrenmanla iyileştirilir. Kuvvet
artırımı sağlanır. Koordinasyon, esneklik gelişir. Hareketlilik ve beceri gibi
özellikler, iyileştirilir. Ayrıca sporcunun, teknik, taktik, zihinsel ve
psikolojik özellikleri de gelişir. Özet olarak antrenman ile sporcuların enerji
oluşum sistemleri, kuvvetleri ve motorik özellikleri geliştirilebilinir.
Performans
nedir?
Bir fiziksel aktivite sırasında, o fiziksel aktivitenin gerektirdiği fizyolojik,
biyomekanik ve psikolojik verime “performans” adı verilir. Bu verimin yarışma
sırasında ortaya koyulabilme düzeyi de performansın düzeyi hakkında bilgi verir.
Performansı oluşturan öğeler nelerdir?
Performansı oluşturan öğeler Astrand ve Rodalh’a göre üç ana başlık altında
toplanır. Bunlar sırasıyla şunlardır:
a-Enerji oluşumu (aerobik-anaerobik),
b-Nöro-müsküler(sinir-kas) ileti,
c-Psikolojik faktörler (motivasyon)
Performansı etkileyen faktörler nelerdir?
Performansı çeşitli faktörler etkiler. Bu faktörler öncelikle iç ve dış
faktörler olmak üzere ikiye ayrılırlar.
İç faktörler veya internal (kişisel) faktörler adını verdiğimiz faktörler
şunlardır:
* Antrenman düzey
* Yaş
* Cinsiyet
* Fiziksel uygunluk (physical fitness)
* Irksal faktörler
* Stres düzeyi
* Motivasyon durumu
* Beslenme
* Ergonomik destekleyiciler
* Sağlık durumu
* İlaç kullanımı
Dış faktörler veya eksternal faktörler ise şunlardır:
* İrtifa
* Nem
* Sıcaklık
* Zeminin durumu
Yukarıda sıralanan faktörler durumlarına göre performansı olumlu ya da olumsuz
yönde etkilerler.
Duyguların performansa etkisi nedir?
Duygular sözle anlatılması güç olan ve coşku, sevinç, neşe, kızgınlık, öfke, hiddet, endişe, korku v. b isimlerle anılan yaşantıları kapsar. Duyguların bilinçli olarak yönetilebilmesi için antrenman planlaması sırasında ele alınması gerekir. Duyguların kontrol altına alınmasından kasıt, onların bastırılması değildir. Çünkü duygular deneyim ve öğrenme süreçlerinin kontrolü altındadır, Duygularını tanımayan ve yönetemeyen sporcu, sahip olduğu gerçek performans düzeyini sergileyemez.Sporcunun duyguları kendine yönelik olabilir. Genellikle genç sporcular bir yandan yetersiz kendine güven, bir yandan da beğenilme, kabul görme isteği arasındaki farklılık düşük performans ortaya konmasına neden olabilir. Burada sporcu o gün havasında olmadığı ya da her şeyin ters gittiği gibi ifadelere olası başarısızlığına kılıf hazırlamaya çalışır. Başta bir şekilde sporcu duygularını çevredeki kişi ve olaylara yöneltebilir. Sporcu hava durumunu, zemini i, ulaşım koşullarını, yakım arkadaşlarının yaptığı hataları kendi başarısızlığının nedeni olarak gösterebilir. Hayal kırıklığı ve teslimiyetin sonucu şansızlıktan kurtulamamak olarak açıklayabilir.Bu noktada antrenöre büyük görev düşmektedir. Antrenör sporcunun duygularının yarışmandan önce ortaya çıkmasına olanak sağlayacak planlamalar yapılmalıdır. Çünkü, kişisel farklılık nedeniyle sporcuların duygusal yönelimleri ve bunların yönetimi farklı olacaktır. Bunların yarışma sırasında tespit ederek çözümlemek olası değildir.Sporcunun duyguları neşe, endişe veya kızgınlık düzeyinde ise gösterdiği tepkiler performansını engelleyecek aşamada değildir. Antrenör sporcuya açıklayıcı konuşmalar yaparak veya örnekler göstererek ona yardımcı olabilir. Ancak bu duyguların alışkanlık haline gelmesi, yarışmanın hafife alınması ve önemsenmemesine yol açacağından göz ardı edilmemelidir.Sporcunun duyguları sevinç, korku veya öfke düzeyinde ise dikkati, koordinasyonu ve taktik davranışları olumsuz yönde etkilenelebilir. Çünkü bu duygular sporcunun yarışma için hedeflediği teknik ve taktik davranışlarının önemini kaybetmesine yol açar. Kendisine faul yapıldığında veya rakip öne geçtiği durumlarda sporcu yukarıdaki duyguların etkisinde ise rakibine düşmanca duygular sergileyebilir veya yarışmayı kazanma ümidini kaybederek çaba göstermekten vazgeçebilir. Ya da yarışma sırasında bu duygularla hareket eden sporcu, eğer yarışmada iyi durumda ise erken sevinç nedeniyle teknik, taktik davranışı önemsemeyerek sürpriz yenilgiler alınmasına yol açabilir. Antrenör iyi gözlem yaparak sporcunun bu duygularını hemen tespit edip algılama, düşünme ve karar vermesinde bilinçliliğin devamını sağlamalıdır.Sporcunun duyguları coşku, dehşet veya hiddet düzeyinde ise başta düşünme ve algı yeteneği olmak üzere pek çok zihin fonksiyonu zayıftır ve hareketlerini bilinçli olarak gerçekleştirmesi olası olmaz. Sporcunun sahip olduğu psiko-fizik denge durumuna kavuşması için yoğun duyguların ortadan kaldırılması gerekir. Aksi takdirde sporcuya oyunda tutmaya devan etmek ve sonuç beklemek büyük hata olur.
Ağırlık çalışmalarında nelere dikkat
edilmelidir?
Ağırlık
çalışmaları sırasında bazı konulara dikkat edilmelidir. Eğer bu konulara dikkat
edilmez ise sporcuların sakatlanma risklerinin artması söz konusudur. Ağırlık
çalışması öncesi mutlaka iyi bir ısınma ve stretching (germe) çalışması
yapılmalıdır. Çalışmalar sırasında eğer serbest ağırlık ile çalışılıyorsa,
öncelikle ağırlık tutma şekli, soluk alıp verme gibi ayrıntılarıyla teknik
öğretilmelidir. Serbest ağırlıkların bağlantı ve sıkıştırma yerleri her kaldırma
öncesi kontrol edilmelidir. Ağırlık çalışmaları sırasında sporcuların
birbirlerine kesinlikle şaka yapmaları engellenmelidir.
Dayanıklılık nedir?
Dayanıklılık kavramı için çeşitli tanımlamalar söz konusudur. Genel olarak,
yorgunluğa karşı direnme niteliği ya da yorgunluğa dayanabilme gücü olarak
değerlendirilir. Jonath’a göre dayanıklılık, çalışmanın kalitesini düşürmeksizin
durağan(statik) ya da dinamik bir yüklenmeyi, olabildiğince uzun süre yapabilme
yeteneğidir. Simkin’e göre ise dayanıklılık, insanın güç yeteneğini
koruyabildiği sürenin uzatılması, bir çalışmanın ya da dış çevrenin elverişsiz
koşullarının etkisine rağmen yorgunluğa karşı organizmanın artırılmış direnme
gücüdür. Dayanıklılık için uzmanlarca çeşitli sınıflandırmalar ve
gruplandırmalar yapılmış. Bunlardan ilki, enerji oluşum sistemleri açısından
değerlendirmedir. Burada dayanıklılık, aerobik (oksijenli) dayanıklılık ve
anaeorobik (oksijensiz) dayanıklılık diye ikiye ayrılmaktadır. Bir diğer
sınıfladırma da Harre’ye göre süresel açıdan yapılmıştır. Bu da kısa orta ve
uzun süreli dayanıklılıktır. Son olarak da dayanıklılık, temel ve özel
dayanıklılık olarak değerlendirilmiştir.